akuple |
~ Fr accoupler çift koşmak << OLat *accopulare < OLat ad+ copulare iki şeyi bağlamak, çift koşmak |
|
akupunktur |
~ Fr/İng acupuncture iğnelerle tedavi yöntemi § Lat acus iğne, sivri şey + Lat punctura delme (< Lat pungere delmek +()tura ) |
|
akustik |
~ Fr acoustique sese ilişkin, işitsel ~ EYun akoustikós ακουστικός a.a. < EYun akoúō ακούω işitmek +istik° << HAvr *aḱ-ows-i̯é- kulak-duymak § HAvr *h₂eḱ- (*aḱ-) + HAvr *h₂ṓws (*ṓws) kulak |
|
akut |
~ İng acute keskin, sivri uçlu, ani (sancı, hastalık) ~ Lat acutus [pp.] < Lat acuere sivrilmek, sivri veya keskin olmak +()t° << HAvr *aḱ-u- < HAvr *h₂eḱ- (*aḱ-) keskin, sivri |
|
akuzatif |
~ Alm Akkusativ gramerde ismin nesne hali, [bileşik adlarda] i hali ~ Lat accusativus a.a. < Lat accusare [den.] konu etmek, dava etmek +()tiv° < Lat ad+ causa konu, dava, neden |
|
akü |
[ Mehmed Bahaeddin (Toven), Yeni Türkçe Lugat, 1924] ~ Fr accumulateur 1. biriktirici, toplayıcı, 2. elektrik biriktiren cihaz < Fr accumuler biriktirmek → akümüle 01.01.2011 den önce |
|
akümüle |
~ Fr accumuler birikmek, biriktirmek ~ Lat accumulare a.a. < Lat ad+ cumulare [den.] toplamak, toplanmak, küme olmak < Lat cumulus küme |
|
akvam |
~ Ar aḳwām أقوم [#ḳwm afˁāl çoğ.] kavimler, uluslar < Ar ḳawm قَوْم [t.] kavim |
|
akvarel |
~ Fr aquarelle suluboya ~ İt acquarella a.a. < İt acqua su |
|
akvaryum |
~ YLat aquarium [n.] su canlılarının yaşatıldığı yapay ortam ☼ (İlk kullanım: 1850 Philip Gosse, İng. ornitolog.) < Lat aquarius su kabı, su deposu < Lat aqua su +ari° |
|
akya |
~? Yun |
|