ahsen |
~ Ar aḥsan أحسن [#ḥsn afˁal kıy.] daha güzel, en güzel < Ar ḥasan حسن güzel |
|
ahşap |
~ Ar *aχşāb [#χşb afˁāl çoğ.] < Ar χaşab خشب ağaç hammaddesi, kereste |
|
ahtapot |
~ Yun oχtopódion οχτοπόδιον «sekiz ayak», bir deniz canlısı § Yun októ οκτό sekiz (<< HAvr *oḱtṓw a.a. ) + Yun pódi πόδι ayak |
|
ahu |
~ Fa āhū آهو ceylan << OFa āhūk a.a. ≈ Sogd āsūk a.a. ≈ Ave āsu hızlı, süratli |
|
ahududu |
<< TTü ahu dutu ağaç çileği |
|
ahund |
[ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] ~ Fa āχūnd آخوند hoca, molla < Fa χʷand/χond efendi, rabb, yüce kişi → hünkâr 19.11.2014 |
|
ahval |
~ Ar aḥwāl أَحْوَال [#ḥwl afˁāl çoğ.] haller < Ar ḥāl حال [t.] |
|
ahz |
~ Ar aχḏ أخذ [#Aχḏ faˁl msd.] alma, kabul etme, zorla alma, esir alma < Ar aχaḏa أَخَذَ aldı |
|
aidat |
~ Ar ˁāˀidāt عائدات [#ˁwd çoğ.] gelirler < Ar ˁāˀida(t) عائدة [fāˁila(t) t.] gelir, rant, bir yatırımdan geri gelen < Ar ˁāda عَادَ geri geldi |
|
AİDS |
~ İng AIDS [abb.] bulaşıcı bir hastalık ☼ (İlk kullanım: 1982 US Centers for Disease Control.) < İng Acquired Immune Deficiency Syndrome Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu |
|
aikido |
~ Jap aikidō 合気道 «güç uyumu yöntemi», bir Japon döğüş tekniği ☼ (İlk kullanım: Morihei Ueşiba, Jap. üstad (1883-1969)) § Jap ai birleştirme, uyum + Jap ki güç + Jap dō yöntem, teknik |
|