ahlak |
~ Ar aχlāḳ أخلاق [#χlḳ afˁāl çoğ.] yaradılış, huy, karakter < Ar χulḳ خُلْق [t.] yaradılış, seciye, karakter < Ar χalaḳa خَلَقَ yarattı |
|
ahlat |
~ Yun aχládion ἀχλάδιον yaban armudu, pyrus amygdaliformis < EYun aχrás, aχrad- ἀχράς a.a. +ion ≈? EYun aχreōn αχρεών yararsız, gereksiz < EYun a(n)+ χráō χράω yaramak, gerekmek |
|
ahmak |
~ Ar aḥmaḳ أحمق [#ḥmḳ afˁal sf.] aptal, deli < Ar ḥamuḳa حَمُقَ aptal veya deli idi |
|
ahmer |
~ Ar aḥmar أحمر [#ḥmr afˁal sf.] kızıl, kırmızı |
|
ahpun |
~ Erm aġpn աղբն çöp, pislik, hayvan gübresi |
|
ahrar |
[ Meninski, Thesaurus, 1680] ~ Ar aḥrār [#ḥrr afˁāl çoğ.] hürler, azatlar < Ar ḥurr أحرار [t.] hür, azat edilmiş → hür Not: 1908'den itibaren Prens Sabahattin yanlısı Osmanlı liberallerinin siyasi etiketi olarak yaygınlık kazanmıştır. 05.08.2015 |
|
ahsen |
~ Ar aḥsan أحسن [#ḥsn afˁal kıy.] daha güzel, en güzel < Ar ḥasan حسن güzel |
|
ahşap |
~ Ar *aχşāb [#χşb afˁāl çoğ.] < Ar χaşab خشب ağaç hammaddesi, kereste |
|
ahtapot |
~ Yun oχtopódion οχτοπόδιον «sekiz ayak», bir deniz canlısı § Yun októ οκτό sekiz (<< HAvr *oḱtṓw a.a. ) + Yun pódi πόδι ayak |
|
ahu |
~ Fa āhū آهو ceylan << OFa āhūk a.a. ≈ Sogd āsūk a.a. ≈ Ave āsu hızlı, süratli |
|
ahududu |
<< TTü ahu dutu ağaç çileği |
|