ahçik |
~ Erm aġçig աղջիկ [küç.] kız < Erm aġiç աղիջ a.a. |
|
ahenk |
~ Fa āhang آهنگ uyum, özellikle ses uyumu, armoni < Fa hang هنگ vezin, ölçü, edep |
|
aheste |
~ Fa āhaste آهسته [pp.] yavaş, sessiz < Fa hastīdan هستيدن 1. olmak, varolmak, 2. uymak, uyumlu olmak, yaramak, değer olmak +a |
|
ahfat |
~ Ar aḥfād أحْفَاد [#ḥfd afˁāl çoğ.] torunlar < Ar ḥafīd حَفِيد [t.] torun |
|
ahır |
~ Fa/OFa āχʷar آخور yemlik, hayvan besleme yeri (≈ Sogd aχwr a.a. ) < OFa χʷar yemek (ad) < OFa χʷartan yemek (fiil) |
|
ahi |
"kardeşim (hitap)" [ Nasırüddin Rabguzi, Kısasü'l-Enbiya, 1310] ~ Ar aχī أخى [#Aχw] kardeşim < Ar aχ أخ kardeş (≈ İbr/Aram ˀaχ אח a.a. ) Not: İstanbul Türkçesinde 19. yy'a dek axı şeklinde telaffuz edildiği anlaşılıyor. Anadolu ağızlarında halen böyle söylenir. Yer adlarında ağa ve ahi sözcükleri çoğu örnekte eşdeğer kabul edilir. Benzer sözcükler: ahilik 25.02.2019 |
|
ahir |
~ Ar āχir آخِر [#Aχr fāˁil fa.] son, sonuncu, sonraki ≈ Ar āχar آخَر gerideki |
|
ahiret |
~ Ar āχira(t) آخرة [#Aχr fāˁila(t) fa. fem.] sonraki şey, ölümden sonrası < Ar āχir آخر son, sonraki |
|
ahit |
~ Ar ˁahd عهِد [#ˁhd faˁl msd.] 1. tanıma, 2. ant, sözleşme, yükümlülük < Ar ˁahida عَهِدَ ısmarladı, sözleşti, şart koştu |
|
ahize |
~ Ar *āχiḏa(t) آخذة [#Aχḏ fāˁila(t) fa. fem.] «alıcı şey» < Ar āχiḏ آخيذ [fa.] alan, alıcı < Ar aχaḏa أَخَذَ aldı |
|
ahkâm |
~ Ar aḥkām أَحْكَام [#ḥkm afˁāl çoğ.] hükümler < Ar ḥukm حُكْم [t.] yargı, hüküm |
|