aşk2 |
< TTü aş- basmak, geçmek +Uk |
|
aşkın |
< TTü aş- +gIn |
|
aşla|mak |
<< ETü aşla- onarmak, yamamak < ETü aş aşı, ek, perçin +lA- |
|
aşna fişne |
~ Fa āşnā/āşinā آشنا aşina, tanıdık |
|
aşram |
~ İng ashram Hindu tekkesi ~ Sans āśrama आश्रम a.a. < Sans śrama श्रम zahmet, çile, züht < Sans śramáti çile çekmek |
|
aşure |
"Muharrem ayının onu" [ İrşadü'l-Mülûk ve's-Selâtîn, 1387] ~ Ar ˁāşūrā عاشورا [#ˁşr] onuncu gün <? Ar ˁaşr/ˁaşara(t) عشر/عشرة on → aşiret Not: “Karışık aş” anlamı ve geleneği İran'a özgü olup, Fa āşūrdan "katmak, karıştırmak" fiilinin etkisini gösterir. Evliya Çelebi aşure aşının eş anlamlısı olarak karış katış sözcüğünü kullanır. 25.01.2018 |
|
at |
<< ETü at at |
|
at|mak |
<< ETü at- fırlatmak |
|
ata |
<< ETü ata baba, dede < çoc at-ta |
|
ata|mak |
~ ETü ata- ad vermek, adlandırmak < ETü at ad, isim +(g)A- |
|
ataerkil |
§ TTü ata baba, dede + YTü erk iktidar +Il |
|