ağırla|mak |
<< ETü aġırla- onurlandırmak, izzet ve ikram etmek < ETü aġır +lA- |
|
ağırşak |
<< ETü aġırşuk yün eğirmede kullanılan sarkaç << ETü *aġırsuk < ETü aġır +sUk |
|
ağıt |
~? Erm ağéd աղէտ büyük acı, keder, yas (5. yy) (Kaynak: Acar sf. I.127) |
|
ağız1 |
<< ETü aġız beslenme ve seslenme organı <? onom ā/ağ ağız sesi |
|
ağız2 |
~ Fa āġāz آغاز başlangıç |
|
ağla|mak |
ETü: [ Uygurca Maniheist metinler, <900] << ETü ıġla-/yıġla- ağlamak < ETü *ıġ/*yıġ acı ve üzüntü ünlemi +lA- Benzer sözcükler: ağlak, ağlamaklı, ağlanmak, ağlaşmak, ağlatmak, ağlatı Bu maddeye gönderenler: ağıt 08.04.2015 |
|
ağnam |
~ Ar aġnām أغنام [#ġnm afˁāl çoğ.] koyunlar, küçükbaş davar < Ar ġanam غنم [t.] koyun, mal, davar ~ Sumer ganam koyun |
|
ağrı |
<< ETü aġrıġ acı, ağrı < ETü aġrı- +I(g) |
|
ağrı|mak |
<< ETü aġrı- acı çekmek, hastalanmak <? ETü aġız ağız |
|
ağustos |
~ Yun ávgustos αύγουστος Rumi takvimin altıncı ayı ~ öz Augustus 1. Roma imparatoru Octavianus'un (MÖ 30-MS 18) lakabı, 2. Roma takviminin altıncı ayı < Lat augere artmak, büyümek, yücelmek |
|
ağyar |
~ Ar aġyār أغيار [#ġyr afˁāl çoğ.] başkaları, yabancılar < Ar ġayr غير [t.] başka, başkası |
|