ağar|mak |
<< OTü ağar- beyazlaşmak, (mec.) ihtiyarlamak < ETü ak beyaz +Ar- |
|
ağda |
<< TTü ˁaḳīde (şekeri) عقيدة koyulaştırılmış pekmez |
|
ağı |
<< ETü aġu zehir |
|
ağıl |
<< ETü aġıl hayvan barınağı, çitle çevrili alan |
|
ağır |
<< ETü aġır 1. hafif zıddı, 2. pahalı, değerli |
|
ağırla|mak | ||
ağırşak |
<< ETü aġırşuk yün eğirmede kullanılan sarkaç << ETü *aġırsuk < ETü aġır +sUk |
|
ağıt |
~? Erm ağéd աղէտ büyük acı, keder, yas (5. yy) (Kaynak: Acar sf. I.127) |
|
ağız1 |
<< ETü aġız beslenme ve seslenme organı <? onom ā/ağ ağız sesi |
|
ağız2 |
~ Fa āġāz آغاز başlangıç |
|
ağla|mak |
<< ETü ıġla-/yıġla- ağlamak < ETü *ıġ/*yıġ acı ve üzüntü ünlemi +lA- |
|