uçuk2 |
|
|
uçurtma |
< TTü uçur-/uçurt- +mA |
|
uçurum |
<< OTü uçurum yar, düşülecek yer < ETü uçur- uçurmak, düşürmek +Im |
|
ufak |
<< TTü uvak ufalanmış, kırıntı < TTü uva- ufalamak, ezerek kırıntı haline getirmek +Uk ≈ ETü uv- a.a. |
|
ufal|mak |
< ETü uva- ezerek kırıntı haline getirmek +Al- |
|
UFO |
[ Cumhuriyet - gazete, 1980] ~ İng UFO [abb.] uçan daire < İng unidentified flying object «teşhis edilemeyen uçan cisim» 20.08.2017 |
|
ufuk |
~ Ar ufḳ اُفق [#Afḳ fuˁl ] uç, öte, dünyanın veya gökyüzünün ucu < Ar afaḳa aştı |
|
ufunet |
~ Ar ˁufūna(t) عفونة [#ˁfn fuˁūla(t) msd.] kokuşma, çürük su kokusu < Ar ˁafina عفن kokuştu, çürüdü |
|
uğra|mak |
<< ETü oġra-/uġra- 1. kast etmek, hedeflemek, saldırmak, 2. rast gelmek, denk gelmek < ETü uġur kasıt, fırsat +(g)A- |
|
uğrak |
< TTü uğra- +Uk |
|
uğraş |
< TTü uğra- yoluna çıkmak, çatmak +Iş |
|