filibit |
~ Fr phlébite damar enfeksiyonu < EYun phleps, phleb- φλεψ, φλεβ- damar +itis |
|
filigran |
~ Fr filigrane 1. kuyumculukta telkâri işi, 2. şeffaf kâğıt markası ~ İt filigrano telkâri § İt filo tel + İt grano tane, nokta büyüklüğünde nesne |
|
filika |
≈ İt feluca Mısır'a özgü bir tür küçük yelkenli tekne ≈ Ar fulk/falūka(t) فلك/فلوكة a.a. ~ EYun ephólkion εφόλκιον a.a. <? EYun ephélkō εφέλκω ardından çekmek, sürüklemek +ion |
|
filinkot |
~ İng film coat ince kaplama tabakası |
|
filinta |
~ Alm Flinte 1. çakmak taşı, 2. çakmaklı tüfek ≈ İnf flint çakmak taşı < Ger *flī- kıymık, taş kırığı |
|
Filistin |
[ Borovkov ed., Orta Asya'da Bulunmuş ... Kuran Tefsiri, <1300] ~ Ar Falastīn فلستين Orta Doğu'da bir ülke ~ Lat Palaestina Kenan diyarını kapsayan Roma eyaleti < İbr pəliştīm פְלִשְׁתִים [çoğ.] istilacılar, Tevrat'a göre Kenan ülkesinin kıyı kesiminde yaşayan kavim < İbr palaş פַלַשׁ yarmak, açmak, istila etmek 16.09.2017 |
|
filiz |
~ Yun *fillís φυλλίς yapraklanma < EYun/Yun phýllon φύλλον [dev.] yaprak, filiz < EYun phléō φλέω tomurcuklanmak << HAvr *bʰleh₃- (*bʰlō-) (bitki) bitmek, filizlenmek < HAvr *bʰel-¹ kabarmak, tomurcuklanmak |
|
film |
~ Fr filme / İng film 1. ince zar, 2. fotoğraf veya sinema filmi << Ger *fellam deri << HAvr *pélno-mo- deri < HAvr *pel-² (deri) yüzmek |
|
filo |
~ Ven filo iplik, tel, dizi, sıra ~ Lat filum a.a. |
|
filoksera |
~ YLat phylloxera bir bitki hastalığı ☼ (İlk kullanım: 1868 Jules-Émile Planchon, Fr. biyolog.) § EYun phýllon φύλλον yaprak + EYun ksērós ξηρός kuru |
|
filoloji |
~ Fr philologie / Alm Philologie dil ve edebiyat incelemeleri disiplini ~ EYun philología φιλολογία lafseverlik, münazara ve konuşma sevgisi § EYun phílos φίλος seven + EYun lógos λόγος konuşma, söz |
|