cenk |
~ Fa/OFa cang جنگ savaş ≈ Ave yang- büyük olay, hadise, hengâme |
|
cennet |
~ Ar canna(t) جنّة [#cnn faˁla(t) mr.] kutsal kitaplarda adı geçen bahçe ~ Aram gannā/ginnəthā גַּנָּא, גִֺנְּתָא [#gn] bahçe < Aram gənā korumak, etrafını çevirmek (≈ Akad ganānu a.a. ) |
|
center |
~ İng center merkez ~ Lat centrum |
|
centilmen |
~ İng gentleman beyefendi, kibar kimse § İng gentle zarif, kibar (~ Lat gentilis soylu ) + İng man adam |
|
cenup |
~ Ar canūb جنوب [#cnb faˁūl im.] güney < Ar canaba جَنَبَ yana döndürdü, yüzünü çevirdi |
|
CEO | ||
cep |
~ Ar cayb جَيْب [#cyb faˁl ] 1. iki meme arası, kucak, koyun, 2. gömleğin göğüs veya baş geçirilen yarık yeri, 3. matematikte sinüs |
|
cephane |
~ Fa cabaχāne جبخانه silahhane, askeri donanım deposu § Moğ cebe silah + Fa χāne خانه ev |
|
cephe |
~ Ar cabha(t) جبهة [#cbh faˁla(t) mr.] alın, mec. bir şeyin ön tarafı (≈ Aram gabwah, gabhūth גבה [#gbh] yüksek yer < Aram gəbah yüksek veya çıkık olmak ) |
|
cepken |
≈ Fa çakman/çakmān چکمن bir tür kısa ceket, cepken ≈ OTü çapan/çapğan birbirine ekli parçalardan oluşan mintan veya zırh <? ETü çap- yamamak, kabaca dikmek |
|
cer |
~ Ar carr جرّ [#crr faˁl msd.] çekme, yük çekme < Ar carra جرّ çekti, sürükledi |
|