şifahi |
~ Ar şifāhī شفاهاً [nsb.] 1. dudaksıl, dudağa ait, 2. büyük dudaklı < Ar şifāh شفه [#şfh] dudak ≈ İbr sāphāh שָׂפָה 1. kenar, bordür, çerçeve, 2. dudak |
|
şifon |
~ Fr chiffon 1. eskiyip incelmiş kumaş, toz bezi, 2. bir tür ince muslin kumaş < Fr chiffe paçavra +on |
|
şifoniyer |
~ Fr chiffonier çekmeceli giysi dolabı < Fr chiffon bez, paçavra +ari° |
|
şifre |
~ Fr chiffre sayı, rakam, kod ~ İt ciffra 1. sıfır, 2. Arap rakamları ~ Ar ṣifr صفر sıfır |
|
Şii |
~ Ar şīˁī شيعى [nsb.] 1. hizipçi, bir partiye mensup olan, 2. Ali taraftarı, Şii < Ar şīˁa(t) شيعة [#şyˁ fiˁla(t) msd.] hizip, fraksiyon +ī < Ar şāˁa شاع yayıldı, bölündü |
|
şiir |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar şiˁr شِعْر [#şˁr fiˁl ] şiir (<? Ar şaˁara شَعَرَ bildi, andı ) ≈ İbr şīr שִׁיר [#şrr] 1. dizi, zincir, gerdanlık, 2. manzume, şarkı, şiir Not: Arapça sözcük geleneksel kabule göre şaˁara "bilmek" fiiliyle ilgilidir. (Aynı kökten Ar maşˁar, şiˁāra(t) "belgi, anıt, yol işareti". Ayrıca şiˁrā "yol-gösteren yıldızı, Sirius".) Ancak İbranice ve Aramice şīr biçimi daha makul bir etimoloji sunar. Benzer sözcükler: şiirsel 30.11.2017 |
|
şikâr |
~ Fa şikār/şikar شكار/شكر av (av eylemi ve avlanan hayvan) ≈ Sogd əşkar-/şkar- takip etmek, peşinden gitmek |
|
şikâyet |
~ Ar şikāya(t) شكاية [#şkw fiˁāla(t) msd.] yakınma < Ar şakā شَكَا yakındı |
|
şike |
~ Fr chiqué [pp.] dalavereli < Fr chiquer [den.] dalavere yapmak, tağşiş etmek +é <? Fr chic şık, cazip |
|
şikemperver |
~ Fa şikamparvar شكمڀرور «mide besleyen», yemeğe düşkün < Fa şikam/şikamb شكم/شكنب mide, işkembe |
|
şikeste |
~ Fa şikaste شكسته [pp.] kırık < Fa şikastan, şikan- شكستن, شكن kırmak, ezmek, parçalamak +a << OFa şkastan, şkēn- a.a. ≈ Ave skand- kırmak |
|