şandel |
~ Fr chandelle 1. mum, havai fişek, 2. oyunda topu dikey olarak havalandırma << OLat candella mum < Lat candere yanmak, akkor olmak +ell° |
|
şano |
~? İt scena sahne |
|
şans |
~ Fr chance rastlantı, talih << Lat cadentia 1. düşme, 2. payına düşme, rast gelme, kısmetine çıkma < Lat cadēre, cas- düşmek +entia |
|
şanson |
~ Fr chanson şarkı << Lat cantio < Lat canere şarkı söylemek +(t)ion |
|
şansölye |
~ Fr chancelier mabeyinci [esk.], hazine bakanı [esk.], başbakan << OLat cancellarius |
|
şantaj |
[ Ali Seydi, Lisan-ı Osmanide Müstamel Lugat-i Ecnebiye, 1911] ~ Fr chantage tehdit, tehditle para sızdırma < Fr faire chanter argoda konuşturmak +age < Fr chanter şarkı söylemek → şan2 Benzer sözcükler: şantajcı 08.08.2020 |
|
şantan |
~ Fr café chantant şarkılı kafe < Fr chanter şarkı söylemek +ent° << Lat cantare a.a. |
|
şanti |
~ Fr crème chantilly Chantilly kaymağı, şekerle çırpılmış kaymak < öz Chantilly Fransa'da bir kent |
|
şantiye |
~ Fr chantier inşaat iskelesi, inşaat yeri << Lat cantharius yük atı, beygir |
|
şantör |
~ Fr chanteur erkek şarkıcı < Fr chanter şarkı söylemek +(t)or << Lat cantare a.a. |
|
şantöz |
~ Fr chanteuse kadın şarkıcı < Fr chanter şarkı söylemek +os° |
|