şeyh |
~ Ar şayχ شيخ [#şyχ faˁl ] yaşlı kişi, pir, dede, koca |
|
şeyhülislam |
~ Ar şayχu'l-islām شيخ السلام «islamın büyüğü», 11. yy'dan itibaren kullanılan bir şeref ünvanı |
|
şeytan |
~ Ar şayṭān شيطان [#şyṭ faˁlān msd.] İslam inancında anti-tanrı ~ İbr şāṭān שָׁטָן [#şṭn] düşman, iftiracı, şeytan < İbr şāṭan שָׁטַן iftira etmek, kandırmak |
|
şezlong |
~ Fr chaise longue uzun koltuk § Fr chaise/chaire sandalye, koltuk (<< OLat cathedra koltuk ) + Lat longue uzun |
|
şıh |
~ Kürd şêχ tarikat önderi, saygıdeğer kişi ~ Ar şayχ شيخ |
|
şık1 |
[ Mercimek Ahmed, Kâbusname terc., 1432] ~ Ar şiḳḳ شِقّ [#şḳḳ fiˁl ] yarım, gövdenin sağ ve sol yanı, iki olasılıktan biri < Ar şaḳḳa شَقَّ yardı, böldü 20.05.2015 |
|
şık2 |
~ Fr chic 1. becerikli, hünerli, 2. iyi giyimli, zarif |
|
şık3 |
: onom küçük metal nesne sesi |
|
şıllık1 |
~? Rus sluga hızmetkâr, uşak |
|
şıllık2 |
~ Kürd şilekî pekmezle yenilen tava hamuru, krep |
|
şımar|mak |
<? Fa şumār sayı, sayım, itibar |
|