ırmak |
<< OTü ırmak dere, vadi < ETü ır-/yır- yarmak, ayırmak +(A)mAk |
|
ırz |
~ Ar ˁirḍ عرض [#ˁrḍ fiˁl ] şeref, saygınlık, 'ona sahip olan kişileri diğer insanlardan ayıran bölme' < Ar ˁaraḍa عَرَضَ yolunu kesti, önüne çıktı, engel oldu |
|
ısı |
<< ETü isig sıcak < ETü isi- ısıtmak +I(g) |
|
ısıcam |
~ marka Isıcam ☼ (İlk kullanım: 1974 Paşabahçe.) |
|
ısın|mak |
<< ETü isin- kendini ısıtmak, sıcaklık hissetmek < ETü isi- ısınmak +In- |
|
ısır|mak |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü ısır- ısırmak Benzer sözcükler: ısırık, ısırılmak, ısırtmak Bu maddeye gönderenler: ısırgan 13.07.2015 |
|
ısırgan |
<< ETü ısırġan çok ısıran < ETü ısır- +(g)An |
|
ısıt|mak |
<< ETü isit- ısıtmak, ateşi çıkmak < ETü isi- ısınmak +It- |
|
ıska |
~ ? |
|
ıskarmoz |
~ Yun/EYun skalmós σκαλμός sandalda küreğin bağlandığı çubuk << HAvr *sḱol-mn̥- yarma (ağaç, çubuk) < HAvr *sḱel-1 yarmak |
|
ıskarta |
~ İt scarto atılmış, elenmiş, ekarte edilmiş < İt scartare 1. uzaklaştırmak, 2. iskambilde kâğıt kaçmak |
|