ırgala|mak |
< ETü ırġa- yerinden oynatmak, depretmek +lA- < ETü *ırıġ ayrı, uzak +(g)A- < ETü ır-/yır- ayırmak, uzaklaştırmak +I(g) |
|
ırgat |
~ Yun ergátis εργάτης işçi, özellikle toprak işçisi << EYun ergátēs εργάτης a.a. < EYun ergázomai εργάζομαι çalışmak +(t)° |
|
ırk |
~ Ar ˁirḳ عرق [#ˁrḳ fiˁl ] 1. damar, sinir, 2. bitki kökü, 3. köken, soy, asıl |
|
ırla|mak |
<< ETü ırla-/yırla- şarkı söylemek < ETü ır/yır şarkı +lA- |
|
ırmak |
<< OTü ırmak dere, vadi < ETü ır-/yır- yarmak, ayırmak +(A)mAk |
|
ırz |
[ anon., Ferec ba'd eş-şidde, <1451] ~ Ar ˁirḍ عرض [#ˁrḍ fiˁl ] şeref, saygınlık, 'ona sahip olan kişileri diğer insanlardan ayıran bölme' < Ar ˁaraḍa عَرَضَ yolunu kesti, önüne çıktı, engel oldu → arz1 Not: Türkçe ırza tasallut "onuruna el atma" yerine ırza geçme deyimi 20. yy'ın ikinci yarısında yaygınlık kazanmıştır. 22.05.2015 |
|
ısı |
<< ETü isig sıcak < ETü isi- ısıtmak +I(g) |
|
ısıcam |
~ marka Isıcam ☼ (İlk kullanım: 1974 Paşabahçe.) |
|
ısın|mak |
<< ETü isin- kendini ısıtmak, sıcaklık hissetmek < ETü isi- ısınmak +In- |
|
ısır|mak |
<< ETü ısır- ısırmak |
|
ısırgan |
<< ETü ısırġan çok ısıran < ETü ısır- +(g)An |
|