üst |
(NOT: Eski Türkçe üstin "üstte, önde, satıhta" sözcüğü ile eş kökenlidir. ) Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe üste- "üste çıkmak, artmak" sözcüğünden türetilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe üz veya yüz "bir şeyin önü veya üstü, satıh" sözcüğünden Eski Türkçe +tA- ekiyle türetilmiştir. |
|
üstad |
Farsça ustād veya awstād veya ustā اوستاد/اوستا "bilgi ve zanaat sahibi, öğretmen, sanatkâr" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Orta Farsça aynı anlama gelen avastād sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde ava-stāta- "başında duran, öncü, veli" sözcüğünden alıntıdır. Avestaca sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stoh₂-éi̯e- (*stō-éi̯e-) "duran" kökünden türetilmiştir. Bu kök Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *steh₂- (*stā-) "durmak" kökünden türetilmiştir. |
|
üstele|mek |
Türkiye Türkçesi üste "üst, üzere" fiilinden Türkiye Türkçesinde +lA- ekiyle türetilmiştir. |
|
üstelik |
|
|
üstenci |
|
|
üstesinden gel|mek |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) [ Meninski, Thesaurus, 1680]ˁuhdesinden gelmek: haḳḳınden gelmek [ Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, 1900]ˁuhde: (...) 3. Altında kalmama, becerme: o adam bu işin ˁuhdesinden gelebilir. [ TDK, Türkçe Sözlük, 1. Baskı, 1945]üste: Halk dilinde "başarmak, becermek" anlamında kullanılan üstesinden gelmek deyiminde geçer. Köken Türkiye Türkçesi uhdesinden gel- "deruhte etmek, hakkından gelmek" deyiminden evrilmiştir. Türkçe deyim Arapça ˁuhda(t) "üstlenme" sözcüğünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için uhde maddesine bakınız. Ek açıklama ˁUhdesinden gelmek deyiminin halk ağzındaki biçimdir. Üste sözcüğü yoktur. 20.05.2015 |
|
üstlen|mek |
Türkiye Türkçesi üst sözcüğünden Yeni Türkçe +lAn- ekiyle türetilmiştir. |
|
üstübeç |
Arapça isfīdac veya isfīdāc إسفيدج/إسفيداج "kurşundan elde edilen beyaz boya" sözcüğü ile eş kökenlidir. Arapça sözcük Orta Farsça aynı anlama gelen spītāg sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Orta Farsça spīt veya spēt "beyaz" sözcüğünden türetilmiştir. Orta Farsça sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen spaēta- sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen śveta श्वेत sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *ḱwei̯-t-ó-s biçiminden evrilmiştir. |
|
üstün |
Eski Türkçe üstün "üstte, üste (zarf)" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe üst sözcüğünden Eski Türkçe +(I)n ekiyle türetilmiştir. |
|
üstüpü |
Yeni Yunanca stípion στύπιον "kendir tıkaç, didilmiş ip yumağı" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen styppeîon στυππεῖον sözcüğünden evrilmiştir. |
|
üstüvane |
Farsça ustūvāne استوانه "sütun şeklinde olan, silindirik" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça ustūn veya ustuvān استون "sütun" sözcüğünden +a ekiyle türetilmiştir. |
|