üs |
~ Ar uss اسّ [#Ass fuˁl ] temel, baz, esas ≈ Aram ˀuşşā אוּשׁ, אוּשָּׁא [#Aşş] temel, baz, tahkimat ≈ Akad uşşu a.a. |
|
üsküf |
≈ Yun skúfia σκούφια Rum din adamlarının giydiği fese benzer başlık ~ Ar usḳuf اسقف Hıristiyan din adamı, piskopos ~ Yun episkópos piskopos |
|
üslup |
~ Ar uslūb اسلوب [#slb] yol, yöntem, usul, tarz |
|
üst |
(≈ ETü üstin üstte, önde, satıhta ) < ETü üste- üste çıkmak, artmak < ETü üz/yüz bir şeyin önü veya üstü, satıh +tA- |
|
üstad |
~ Fa ustād/awstād/ustā اوستاد/اوستا bilgi ve zanaat sahibi, öğretmen, sanatkâr << OFa avastād a.a. ~ Ave ava-stāta- başında duran, öncü, veli < HAvr *stoh₂-éi̯e- (*stō-éi̯e-) duran < HAvr *steh₂- (*stā-) durmak |
|
üstele|mek |
[ Meninski, Thesaurus, 1680] < TTü üste üst, üzere +lA- → üst Not: Üstesinden gelmek ve üstelik deyimlerinde de görülen üste unsurunun yapısı açık değildir. Belki üze ve üzere sözcüklerindeki gibi bir zarf eki kalıntısı düşünülebilir. 20.01.2015 |
|
üstelik |
|
|
üstenci |
|
|
üstesinden gel|mek |
<< TTü uhdesinden gel- deruhte etmek, hakkından gelmek < Ar ˁuhda(t) üstlenme |
|
üstlen|mek |
< TTü üst +lAn- |
|
üstübeç |
≈ Ar isfīdac/isfīdāc إسفيدج/إسفيداج kurşundan elde edilen beyaz boya ~ OFa spītāg a.a. < OFa spīt/spēt beyaz ≈ Ave spaēta- a.a. ≈ Sans śveta श्वेत a.a. << HAvr *ḱwei̯-t-ó-s a.a. |
|