üstelik |
|
|
üstenci |
|
|
üstesinden gel|mek |
<< TTü uhdesinden gel- deruhte etmek, hakkından gelmek < Ar ˁuhda(t) üstlenme |
|
üstlen|mek |
< TTü üst +lAn- |
|
üstübeç |
≈ Ar isfīdac/isfīdāc إسفيدج/إسفيداج kurşundan elde edilen beyaz boya ~ OFa spītāg a.a. < OFa spīt/spēt beyaz ≈ Ave spaēta- a.a. ≈ Sans śveta श्वेत a.a. << HAvr *ḱwei̯-t-ó-s a.a. |
|
üstün |
ETü: [ Uygurca Budist metinler, <1000] << ETü üstün üstte, üste (zarf) < ETü üst +(I)n → üst Not: ETü zarf anlamıyla yaygın olan sözcük, TTü uzun süre kaybolduktan sonra geç dönemde sıfat anlamıyla yeniden belirir. Benzer sözcükler: üstün körü, üstünlük 20.01.2015 |
|
üstüpü |
~ Yun stípion στύπιον kendir tıkaç, didilmiş ip yumağı << EYun styppeîon στυππεῖον a.a. |
|
üstüvane |
~ Fa ustūvāne استوانه sütun şeklinde olan, silindirik < Fa ustūn/ustuvān استون sütun +a |
|
üşen|mek |
<<? ETü osan- üşenmek, bezgin ve bıkkın olmak |
|
üşü|mek |
<< ETü üşi- üşümek |
|
üşür|mek |
<< ETü üşgür- kalabalık olarak saldırmak veya saldırtmak < ETü üş- topluca saldırmak +(g)Ur- |
|