çatlak |
< TTü çatla- +Uk |
|
çavdar |
~ Fa çavdār/cawdār جودر arpa ve buğday tarlasında yabani yetişen bir tahıl, çavdar < Fa caw جو arpa, genelde tahıl, hububat ≈ Ave yava- a.a. ≈ Sans yava यव a.a. << HAvr *i̯éwo-s (*i̯éwo-s) a.a. |
|
çavela |
~ ? |
|
çavlan |
< TTü çağla- +(g)An |
|
çavuş |
<< ETü çavuş «bağırgan», çeşitli askeri ve idari görevlilere verilen ad < ETü *çav- seslenmek, ünlemek +Iş |
|
çay1 |
[ Evliya Çelebi, Seyahatname, 1665] ~? Fa çāy چاى 1. yapraklarından içecek yapılan bir bitki, camellia sinensis, 2. bu bitkiden yapılan içecek ~ Çin ça' 茶 a.a. Not: Çin kökenli olan bitki 17. yy ortalarına doğru Yakındoğu ve Avrupa'da tanındı. Asya ve Doğu Avrupa dillerinde Gwangdong lehçesinden alınan ça' biçimi yaygınken, Batı Avrupa dillerinde aynı sözcüğün Xiamen lehçesinden Hollandalı tüccarlar vasıtasıyla alınan tê biçimi benimsenmiştir. Türkçe sözcük doğrudan Portekizlilerden, veya Portekiz vasıtasıyla ulaştığı Hindistan'dan Farsça yoluyla alınmış olabilir. Benzer sözcükler: bitki çayı, çay ocağı, çayhane 14.11.2019 |
|
çay2 |
<< OTü çay kuru dere, vadi |
|
çaydanlık |
< TTü çaydān çay pişirme kabı +lIk § TTü çay + Fa +dān kap, mahfaza |
|
çayır |
< ? |
|
çaylak |
<< OTü-KT çarlak/çawlak bağırgan < ETü çarla-/çavla- bağırmak +Uk |
|
çaynik |
~ Rus çaynik чайник çaydanlık < Rus çay чай çay |
|