çalak |
~ Fa çālāk چالاك canlı, atik, çevik ≈? OTü çalık kızgın |
|
çalgı |
<< OTü çalğu müzik aleti, saz < OTü çal- saz vurmak +gU |
|
çalı |
≈ TTü/ÇTü çalağan ısırgan, dikenli (bitki), azgın (köpek) < ETü çal- vurmak, çarpmak +I(g) |
|
çalık |
<< OTü-KT çalık 1. vurulmuş, darbe almış, 2. cin çarpmış, deli, 3. boyalı, alaca < ETü çal- vurmak +Uk |
|
çalım |
< TTü çal- vurmak +Im |
|
çalış|mak |
ETü: "çatlamak ... vuruşmak" [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü çalış- vuruşmak, mücadele etmek < ETü çal- vurmak, darp etmek +Iş- → çal- Not: Esasen “vuruşmak, çatışmak” anlamında olup, "emek harcamak" anlamı ikincildir. Benzer sözcükler: çalışılmak, çalışkan, çalışma, çalıştırmak Bu maddeye gönderenler: çalıştay 30.09.2017 |
|
çalıştay |
< TTü çalış- +tAy |
|
çalka|mak |
< OTü-KT çalık çok sıçrayan, haşarı, oynak +(g)A- < ETü çal- vurmak, çarpmak +Uk |
|
çalpara |
~ Fa çār-pāre چار پاره 1. dört parça, 2. dört parçalı köçek zili, kastanyet |
|
çam |
~ Ar şamˁ شَمْع [#şmˁ] mum, reçine |
|
çamaşır |
~ Fa cāme-şūy جامه شور giysi yıkayan, çamaşırcı § Fa cāme جامه giysi + Fa şūy شوى/شور yıkayan (< Fa şustan, şūy- شستن, شوى/شور yıkamak ≈ Ave χşaud- su akmak ≈ Ave χşudra su ) |
|