çakşır |
≈ Fa çaḳşūr/caχcīr bir tür şalvar, geniş pantolon |
|
çal |
<< ETü çal alaca, benekli |
|
çal|mak |
<< ETü çal- 1. (sesli olarak) vurmak, darp etmek, 2. ses etmek, 3. boya vurmak, alaca kılmak, harelemek |
|
çalak |
~ Fa çālāk چالاك canlı, atik, çevik ≈? OTü çalık kızgın |
|
çalgı |
<< OTü çalğu müzik aleti, saz < OTü çal- saz vurmak +gU |
|
çalı |
TTü: [ Şer'iye Sicilleri, <1500] ≈ TTü/ÇTü çalağan ısırgan, dikenli (bitki), azgın (köpek) < ETü çal- vurmak, çarpmak +I(g) → çal- Not: Kullanımda hem "ısırgan, dikenli (bitki)" hem "yaramaz, yabani (yer)" anlamları sezilir. Çal- fiilinin geniş anlam yelpazesiyle nasıl bir bağlantı kurulduğu açık değildir. Benzer sözcükler: çalı çırpı, çalıkuşu, çalılık 14.12.2015 |
|
çalık |
<< OTü-KT çalık 1. vurulmuş, darbe almış, 2. cin çarpmış, deli, 3. boyalı, alaca < ETü çal- vurmak +Uk |
|
çalım |
< TTü çal- vurmak +Im |
|
çalış|mak |
<< ETü çalış- vuruşmak, mücadele etmek < ETü çal- vurmak, darp etmek +Iş- |
|
çalıştay |
< TTü çalış- +tAy |
|
çalka|mak |
< OTü-KT çalık çok sıçrayan, haşarı, oynak +(g)A- < ETü çal- vurmak, çarpmak +Uk |
|