çağla |
Farsça çaġala چغله "taze veya turfanda (mahsul)" sözcüğü ile eş kökenlidir. Farsça sözcük Moğolca çagala "vakit, mevsim" sözcüğünden alıntıdır. |
|
çağla|mak |
Eski Türkçe çaġıla- veya çoġla- "(akarsu) sesli akmak" fiilinden evrilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe çağ veya çaw veya çoğı "ses" ses yansımalı sözcüğünden Türkiye Türkçesinde +lA- ekiyle türetilmiştir. Bu sözcük bir sözcükten türetilmiştir. |
|
çağlayan |
Eski Türkçe ve Türkiye Türkçesi çağıla- "ses etmek, şakırdamak, bağırmak" fiilinden Türkiye Türkçesinde +(g)An ekiyle türetilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe çağ veya çaw "ses, avaz" ses yansımalı sözcüğünden Türkiye Türkçesinde +lA- ekiyle türetilmiştir. Bu sözcük bir sözcükten türetilmiştir. |
|
çağrışım |
Türkiye Türkçesi çağrış- fiilinden Yeni Türkçe +Im ekiyle türetilmiştir. |
|
çak |
"darbe sesi, kırılma sesi" Ses yansımalı sözcüktür. |
|
çak|mak |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) Eski Türkçe: "vurmak ... ses etmek" [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]ol sözüg anıŋ kulakka çakdı [[kulağına ulaştırdı - Oğuz lehçesi]] ... ol çakmak çakdı [[kibrit çaktı]] Türkiye Türkçesi: "... anlamak, bilmek (argo)" [ Ahmed Rasim, Şehir Mektupları, 1899]biz vaktiyle mektepte Gülistan da okumuştuk, Farisî çakarız Türkiye Türkçesi: çakar lamba [ Milliyet - gazete, 1998]Lider aracının önünde siren çalarak, mavi beyaz çakar lambalar kullanarak yol açan eskortlar Köken Eski Türkçe çak- "(sesli olarak) vurmak, darp etmek, kesmek" fiilinden evrilmiştir. Daha fazla bilgi için çak maddesine bakınız. Ek açıklama Çak-, çal-, çap-, çat- fiillerinin her biri esasen “sesli vurmak” anlamına gelir ve paralel anlam genişlemelerine sahiptir. Hepsinin /ç/ etkisiyle sesli incelmesine uğramış varyant biçimleri (çek-, çel-, çep-, çet-) bulunur. Onomatope yapısını andıracak surette /ı/ sesiyle oluşturulmuş zayıf dereceleri (çığ-/çık-/çik-, çıl-/çil-, çıp-/çip-, çıt-/çit-) mevcuttur. Ancak dört fiil kökü arasındaki yapısal ilişki belirsizdir. Benzer sözcükler çakar lamba, çakaralmaz, çakılmak, çakıntı, çakışmak, çakıştırmak, çakıt, çaktırmak, çaktırmadan Bu maddeye gönderenler çakı, çakıl, çakır, çakma, çakmak, çakoz, çekiç, çekirdek (çiğit, çitlembik), çekirge 06.01.2018 |
|
çakal |
Farsça ve Orta Farsça şaġāl شغال "köpekgillerden yırtıcı bir hayvan" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen śr̥gāla veya sr̥kāla शृगाल sözcüğü ile eş kökenlidir. |
|
çaker |
Farsça çākar چاكر "kul, bende, hizmetkâr" sözcüğünden alıntıdır. |
|
çakı |
Farsça çāḳū چاقو "her türlü bıçak" sözcüğü ile eş kökenlidir. Farsça sözcük Eski Türkçe çak- "vurmak" fiilinden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir. |
|
çakıl |
Türkiye Türkçesi çak- "şakırtıyla vurmak" fiilinden Türkiye Türkçesinde +Il ekiyle türetilmiştir. |
|
çakır |
Eski Türkçe çakır veya çakrı "1. alaca renk, alaca mavi, 2. doğana benzer yırtıcı kuş" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe çak- "harelemek" fiilinden türetilmiştir. |
|