trabzan |
≈ Fa dārbazīn داربزين parmaklık <? OFa darbāzag büyük kapı, eşik, atebe |
|
trafik |
~ Fr trafic gidiş-geliş, alışveriş, ticaret, araç seyrüseferi ~ İt traffico a.a. < ? |
|
trafo |
< TTü transformatör [abb.] elektrik voltaj dönüştürücüsü < Fr transformateur a.a. |
|
trahom |
~ Fr trachome bir göz hastalığı ~ EYun traχôma τραχῶμα sertleşme, kabuklanma < EYun traχýnō τραχύς sertleşmek, kabuk bağlamak +ma(t) |
|
trailer |
~ İng trailer 1. çeken, sürükleyen, çekerek götürülen şey, 2. römork, 3. film fragmanı < İng trail sürmek, sürüklemek +er |
|
trajedi |
[ Ebubekir Ratib Ef., Nemçe Sefaretnamesi, 1792] ~ Fr tragèdie 1. acıklı sahne oyunu, 2. her çeşit acıklı olay ~ Lat tragoedia acıklı sahne oyunu ~ EYun tragōidía τραγοιδία «keçi türküsü», a.a. § EYun trágos τράγος keçi + EYun ōidía ᾠδή türkü, ır → odeon Not: Eski Atina'da (MÖ 5. yy) trajik aktörlerin yanık sesli ifade şeklinden ötürü “keçi türküsü” diye adlandırıldığı sanılır. Benzer sözcükler: tragedya, trajikomedi, trajikomik Bu maddeye gönderenler: trajik 23.03.2018 |
|
trajik |
~ Fr tragique trajediye ilişkin, üzücü ~ Lat tragicus trajediye ilişkin ~ EYun tragikós τραγικός a.a. < EYun tragoidía τραγοιδία +ik° |
|
trakea |
~ YLat trachea nefes borusu ☼ (İlk kullanım: y. 1255 Albertus Magnus.) ~ EYun traχeîa τραχεία [f.] kıtır şey, kıkırdak < EYun traχýs τραχύς sert, kıtır +ia |
|
trakonya |
~ Yun drákena δράκαινα [fem.] 1. dişi ejder, 2. çarpan balığı, trachinus draco < EYun drákōn δράκων ejderha, zehirli yılan, trakonya balığı |
|
traksiyon |
~ Fr traction çekme, germe ~ Lat tractio a.a. < Lat trahere çekmek, germek, sürüklemek +()tion |
|
traktör |
~ Fr tracteur 1. çeken, sürükleyen, 2. tarımda pulluk çeken araç ~ Lat tractor çeken < Lat trahere çekmek, sürmek, sürüklemek +()tor << HAvr *tragh- a.a. |
|