nötr |
~ Fr neutre iki zıttan birine ait olmayan, yansız << Lat neuter «ne o ne o», a.a. § Lat ne değil + Lat uter ikisinden biri |
|
nötron |
~ YLat neutron atomik yükü nötr olan parçacık ☼ (İlk kullanım: 1932 James Chadwick, İng. fizikçi.) < Lat neuter «ikisi de değil», yansız , cinsiyetsiz |
|
nuar |
~ Fr noix 1. ceviz, 2. sokum (bir et kesimi) << Lat nux, nuc- her türlü çekirdek, özellikle ceviz << HAvr *kneuk- ceviz |
|
nubuk |
~ İng nubuck dış yüzü kumlanmış deri < İng new buck yeni geyik (derisi) § İng new yeni + İng buck geyik veya ceylanın erkeği |
|
nuga |
~ Fr nougat koz helvası ~ Prov nougat cevizli, a.a. < Prov nougo ceviz << Lat nux, nuc- a.a. |
|
nugget |
"kuşbaşı kesilerek galeta ununa batırılmış tavuk eti" [ Milliyet - gazete, 1999] ~ İng nugget yumrucuk, lokma < İng nug (Batı ABD lehçelerinde) yumru, özellikle altın yumrusu 10.08.2017 |
|
numara |
~ İt numero / Fr numéro rakam, sayı << Lat numerus a.a. << HAvr *nom-eso- < HAvr *nem- belirlemek, tayin etmek |
|
numeratör |
~ Fr numérateur ~ İng numerator sayaç, sayı basan aygıt |
|
nur |
~ Ar nūr نور [#nwr fuˁl msd.] ışık, ışıma ≈ Aram nūr/nūrā נוּר ateş ≈ Akad nūru/nīru a.a. |
|
nuriye |
<? öz Nuriye bir kadın adı |
|
nush |
~ Ar nuṣḥ نصح [#nṣḥ fuˁl msd.] öğüt, nasihat < Ar naṣaḥa نصح öğüt verdi |
|