kumpir |
~ Bul/Sırp krumpír patates ~ Alm Grundbirne «yer armudu», a.a. § Alm Grund yer + Alm Birne armut |
|
kumral |
<< OTü-KT *koŋral kestane rengi < ETü koŋur kestane +Il2 |
|
kumru |
~ Ar ḳumrī قمرى [#ḳmr] bir tür güvercin, kumru <? Ar ḳamar قمر ay |
|
kumsal |
§ TTü kum + TTü sal yassı yer, düzlük |
|
kumul |
< TTü kum +Il |
|
kundak1 |
TTü: "bebek sargısı" [ Lugat-i Halimi, 1477] ~ Fa ġundak غندك [küç.] < Fa ġund/ġunda غند/غنده küme, yumak, hamur topu +ak2 ≈ OFa gund küme, top, topluluk → kunt Not: Karş. Sans guḍa "top, küme". Erm gund > kunt գունդ ve gndak > kntag գնդակ "top, küre" Farsçadan alıntı olmalıdır. Türkçe sözcük tüm Türk dillerinde mevcuttur. Benzer sözcükler: kundaklamak 02.10.2017 |
|
kundak2 |
~ Yun kontáki κοντάκι 1. sopa, sap, dipçik, 2. rulo şeklinde evrak, ferman << EYun kóntaks κόνταξ a.a. < EYun kontós κοντός sırık, kargı |
|
kundura |
~? Yun/EYun kóthornos κόθορνος düz tabanlı kısa çizme (Kaynak: LS sf. 966) |
|
kunduz |
<< ETü kunduz akarsularda yaşayan bir memeli, kunduz |
|
kungfu |
~ İng kung-fu Çin döğüş sanatlarının genel adı ☼ (İlk kullanım: 1966) ~ Çin gōngfu beceri kazanma, eğitme |
|
kunt |
~ Fa kund كند 1. top, 2. kaba, kalın |
|